Hayrettin Filiz Aydın Kızılcaköy’de
Tüketim toplumunun aktörleri olmaya zorlandığımız/kandırıldığımız zamanımızda, değil yalnız toprak, yalnız emek, değil yalnız kişilik, vicdan, bilim ya da aşk dahil her şey alınıp satılmaya başlamışken…
İnsanı gözardı eden bu barbar ilişkilenmede, özne olması gereken insan nesne olmaya itilirken…
Ve çaresizlik hissine kapılan bireyin “Tek başıma dünyayı değiştiremem ki!” dediği bir gaflet anında…
9 Nisan 2023 günü, Çocuk iyatrosu üzerine bir söyleşi ve ardından imza günü yapmak için konuk edildiğim Aydın/Kızılcaköy Hüseyin Kolay Kültür ve Sanat Evi, aha da kapınn arkasında tomurcuklarını patlatmaya hazırlanan ilkbaharı erken erken kalbime getiriverdi.
Öğretmen Hüseyin Kolay ve ailesinin kişisel girişimleri ile kurulan Hüseyin Kolay Kültür ve Sanat Evi, öncelikle Aydın’a, sonrasında Türk sanat disiplinlerinin tümüne bir armağandır! Daha avlusuna girer girmez, aklıma ilk gelen düşünce şu oldu: Tek başıma dünyayı değiştiremem diyenler burayı görmeli. Çünkü; evet, tek başına bazı şeylere gücümüz yetmez ancak birçok dalgalanma yaratmak için suyun üzerine bir taş atabiliriz. Kültür Evi’nin yaptığı tam da budur.
Sıradan olanı riske atmaya istekli olmayanların, sıradan olana razı olmak zorunda kaldığı günümüzde, insanların birbirlerinin gözüne bakarak konuşmayı unuttuğu için acı çektiğini nasıl anlatmalı, bilmem! İnsanı sevmek, doğanın sahibi değil de parçası olmaya çalışmak, üç tane tuğla için ömür boyu kredi borcu ödemek zorunda kalmak, içimizdeki kalmış birkaç parça kırıntı sevgiyi karanlık bir bencilliğe dönüştürdüğünü ne zaman farkedeceğiz acaba? Kültür Evi’nin yemyeşil bahçesinde, bunlar geçti aklımdan. Bu Kültür Evi’nde; avludaki ağaçtan, duvardaki heykellere, bahçede koşuşturup duran iki sevimli köpeğe, kitap biriminde indirimli satıştan, lezzetli çaylara kadar her şey aynı şarkının dizeleri gibi geldi bana: “Sevginin bittiği her yer cehennemdir.”
Aydın/Kızılcaköy Hüseyin Kolay Kültür ve Sanat Evi’ne sahip çıkmak, umuda sahip çıkmaktır.