İYİ Kİ DOĞDUN AYVALIK BELEDİYE TİYATROSU, ÇOK YAŞA!

İYİ Kİ DOĞDUN AYVALIK BELEDİYE TİYATROSU, ÇOK YAŞA!

2022 yılının 6 Mayıs günü, Erkan Cılak’ın yazıp yönettiği “Neyzen Ya Yaşıyorsa?” adlı oyunla kuruluşunu ilan eden Ayvalık Belediye Tiyatrosu; bir yıl içinde 3 yetişkin, 2 çocuk oyunu üretip, bu oyunlarla 71 kez sahne alarak, büyük bir hızla eriyen, nitelik ve etki gücünü yitiren Türk Tiyatrosu için umut oldu. Repertuvar tiyatrosu olmaya kararlı görünen topluluk, sezonun son oyunlarını oynamaya hazırlanırken, 1 yaşını, topluluğu ilan ettikleri “Neyzen Ya Yaşıyorsa?” adlı oyunu Edremit turnesine götürerek kutlayacak.
Ayvalık Belediye Tiyatrosu’nun ilk oyununda ben de oradaydım. O müjdeli güne dair yazdığım ve ulusal bir tiyatro dergisinde yayınlanan değerlendirme yazımda şöyle demiştim:
“Neyzen Ya Yaşıyorsa? adlı oyun, ağzı emzikli, sadece ruhsal arınma peşinde olan, ışıltılı burjuva tiyatrosunun sırça kulesini taşa tutuyor. Erkan Cılak, kurduğu tiyatro ekibini nereye götüreceğini iyi biliyor bence. Çünkü sahneleme tekniğine bakarak, yöntem seçkisinin doğruluğunu; oyunculuk tekniğine bakarak da, çağın tiyatrosuna uyumlu bir çalışma içinde olduklarını; sadece sahnede oynayarak değil, diğer tiyatro hamlelerini dikkatle izlediklerini, deneyim sahibi aksakallılardan fikir aldıklarını düşünüyorum. Hizmetiçi eğitimin, oyuncuları birbirini çiğnemeyen, öne çıkmaya çalışmayan bilinçli bir sakinliğe getirdiğini, masabaşı dramaturjisi yapılarak da “çok aklın, ortak ülküye doğru yaptığı yolculuğu” oyunun neredeyse her mizanseninde izlemenin huzuru sarıyor izleyiciyi. Meslekten olanlar daha iyi bilir ki; kendine güvenen bir takımın, bu güveni duyması için tek şart vardır: Çok ama defalarca çok prova yapmak, oyunun seçilmesinden, son selamına kadar her aşamada terinin sahneye damlaması! Bir de dur duraksız kendini geliştirmek için okumak! İşten kaçmamak!
Hiç kuşkum yok ki; iletişimini yitirmiş, temel yaşamsal haklarıyla estetik / ruhsal gelişimi arasında ihtiyacı olan sanattan uzaklaşmak zorunda bırakılan bir toplumda, cesur bir repertuvarla seyircisinin önüne çıkan Ayvalık’ın çalışkan tiyatro emekçileri işlerinin ne kadar zor ve zahmetli olduğunun bilincindedir. Bundan sonra seçecekleri repertuvarlar, onların hangi tiyatronun peşinde olduklarını da gösterecektir. İlk oyunlarına bakarak bilim tiyatrosunun yolundan gideceklerini düşünmek, benim gibileri heyecanlandırıyor.”
Bir yıl sonra görüyorum ki; türlü badireler atlatmış olsa da, Ayvalık Belediye Tiyatrosu dimdik ayaktadır. Üstelik yeni oyunlar, yeni yönetmenler ve yeni oyuncularla varlığını güçlendirerek!
Örneğin, Hayrettin Filiz imzasını taşıyan ve topluluğun sahnelediği ikinci oyun olan “Sabah Olmadan”, yarattığı farklı tiyatral iklimle tüm sezon seyirciyi şaşırtmayı başarmıştır. Magazin değerlere (!) aykırı duran oyunun yönetmeni Fatih Elgay’ın, tiyatroya hangi pencereden baktığını iyi bildiğimden, bundan sonra yapacağı çalışmalarından da hiç kuşku duymuyorum. Sevgili yönetmenimin, dramaturjisini aylarca düşünerek tasarladığı yeni oyunu da; eminim ki, “Sabah Olmadan” gibi kendi seyircisini yaratan ve onu etkin sorumluluğa davet eden, sürekliliği olan bir oyun olacaktır. Fatih Elgay, tiyatroyu bir iş değil de, bir yaşam biçimi olarak algıladığı için çalışmaları sadece Ayvalık seyircisine katkı sağlamayacak; bilakis sürekli kan kaybeden Türk Tiyatrosu için de kayıt altına alınması gereken bir başarı olarak anılacaktır.
Kuruluş günlerinden itibaren yaptıkları tüm hamlelere tanık olduğum topluluğun, önümüzdeki sezona, üstesinden geleceklerine yürekten inandığım bir terbiye ve çalışmaktan yılmayan coşkun bir azimle hazırlandıklarını izliyorum. ABT, bir yandan kurduğu Üst Kurul ile dramaturgi, hizmetiçi eğitim, repertuvar seçkisinde nitelikli çalışmalarla topluluk üyelerinin sanatsal bilincini kuvvetlendirmeye çalışırken, diğer yandan yeni katılımlarla gücüne güç katmaya devam ediyor. Amatör coşkusunu yanına alıp tiyatroya gelenlere, bu coşkuyu kuş edip yükseklere kanat çırpmaktan korkmamayı öğreten Ayvalık Belediye Tiyatrosu lider kadrosu, hiçbir şeyi şansa bırakmamaya kararlı görünüyor. İçinde yaşadıkları topluma karşı sorumlu olduklarının bilincinde olan topluluk, toplumsal hassasiyetler ve öncü kimliklerinin gereğini yerine getirmek için günden güne eleştirel gerçeklik ve bilimsel kuşkunun, kafa birliği sağlamak için tek çıkar yol olduğunu örgütlüyor. Hem içeride, hem de dışarıda!
Örneğin, 2023 sezonunda, Mübadelenin 100. Yılı anısına sahneye taşıdıkları “Seni Alırsa Fırtına” adlı oyunu, gelecek sezonda da oynatmaya devam edeceklerini biliyorum. Erkan Cılak’ın yazıp yönettiği oyun, gösterime girdiği 30 Ocak 2023 tarihinden itibaren, sezonun son oyununa kadar Ayvalık seyircisinden büyük sempati ve alkış kazandı. Oyunun metni eskiz olarak yazılıp, değerlendirmem için bana gönderildiğinde, yazar için hazırladığım okuma raporuma şunları yazmıştım:
“Yazan ellerin dert görmesin Erkan Cılak; tam zamanında, tam da olması gibi bir oyun! Dramatik ögelerin iyi işlendiği, basit kurgulu ama etkili bir hikâyeye giydirilmiş, sunumu kolay, hareket yeteneği yüksek, kalıcı değerler taşıyan, usta bir oyun! Ama bir konuya dikkat etmeni dilerim genç yönetmenim: Mübadele olgusunu sömürmeyen bir reji ile sahnele oyununu! O zaman, çağdaş bir klasik olmaya aday olan oyunun sezonları aşacak bir performansa dönüşebilir. (5 Ekim 2022)”
Çok seviniyorum; öyle de oldu.
Tiyatro sezonunu seyirciye göre belirleyen ve hem sahneyi, hem de seyirciyi kısırlaştıran zavallı algının tersine, Ayvalık Belediye Tiyatrosu kendi seyircisini yaratma yollarını arayarak, gözü yaşlı Türk Tiyatrosunun hak ettiği seviyeye gelmesi için büyük ve değerli bir mücadele veriyor. Seyircisine farklı tiyatral teknikler ve farklı temalar sunarken, izleyeni durağanlaştıran, adına tiyatro denen aktüel ve sabun köpüğü zihniyete karşı iddialı bir repertuvarla yaz boyu çalışmalarına devam edecek. Daha şimdiden iki yeni oyunun dramaturgi çalışmalarını tamamlayan tiyatro topluluğu, bu oyunları sonbaharda izleyici karşısına çıkardığında, başlayacağı ve Aralık ayına yetiştireceği yeni bir oyunun daha programa alındığını bildirdi.
Bu sezon aralıksız oynadığı; “Neyzen Ya Yaşıyorsa?”, “Sabah Olmadan” ve “Seni Alırsa Fırtına” oyunlarının yeni sezonda da süreceğini, bunların yanında en az üç yeni projenin daha seyirciye sunulacağını bildiren topluluk lideri Erkan Cılak, heyecanlı olduklarını, önlerine çıkacak hiçbir engelin onları durduramayacağını, günden güne kadrolarının genişlediğini, bu genişlemenin sağlıklı işlemesi için hizmetiçi eğitimlere özel bir önem vereceklerini söylüyor.
Türk Tiyatrosu içindeki kendi paylarına düşen sorumluluğu lâyıkıyla yerine getirmek için, topluluk iç dinamiklerinin üreten becerilerini harekete geçirmek için aidiyet duygusunu yükseltmeye çabalayacaklarını, yerel ve genel tiyatro dünyasına katkı sağlayacağına inandıkları çalışmaları destekleyeceklerini, seyirci tepkilerini izleyeceklerini ve tiyatral seviyelerini ülke çapına çıkarmak için içeride mesleki kültüre dair çalışmalar yapacaklarını söyleyen topluluk liderleri; bunu yapmanın güç olacağını ama sürdürülebilir bir yapı için başka yolları da olmadığını söylüyorlar.
Topluluk, tüm kötücül ve yıkıcı ilişkilere karşı; koruyan, geliştiren, üreten ve ürettikçe huzur veren bir buluşma olmasını sağlamak için çabalayacaklarını; bu buluşmanın, tiyatronun asıl amacı olan dedikodudan, cehaletten ve onun yaratacağı insancıl ilişki kayıplarından korunmanın bir yolu olduğuna inandıklarını bildiriyor. Topluluk liderleri, bu seviyeli buluşmanın, hasret kaldığımız toplumsal uzlaşı, seviyeli ilişkilenme, eleştirinin sevgi olma hali ve dürüstlüğü de sağlayacağını düşündüklerini söylüyorlar.
Nice yıllara Ayvalık Belediye Tiyatrosu! Repliğiniz yel, alkışınız sel olsun!

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM